CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın üyeliğinin düşürülmesine ilişkin dün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yürütülen işlemlere ilişkin; “O kadar kontrolsüz ve hukuksuz hale geldiler ki… Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan Yargıtay 1’inci derece mahkemesine ‘Doğru olanı yaptın’ diye kararı okutarak, milletvekili Meclis iptal edildi. Anlaşılmaz bir şekilde. Pasta tarifini okusalardı daha anayasaya aykırı olurdu. Dışarı çıkıp vanilyalı kek tarifini okusalardı anayasaya aykırı olurdu.” “Daha uygun olur. Bütün Meclis, milli iradenin tezahürü kimin elinde, vay, vay… Bekir Bozdağ’ın elinde. Dün yapılan bir anayasa katliamıdır. Bu saatten sonra, bu düşünülemez” dedi. Özel, bir soru üzerine, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, “Özgür Özel, Eskişehir’de çok ilginç bir konuşma yaptı. AK Parti ile bize olan inancın ötesine geçen tuhaf anlaşmalarımız olabileceğini belirten bir konuşma yaptı. . Bana göre çok ciddi bir konuşmadır.” “İftira” kelimesini de değerlendirdi. Özel, “Meral Hanım’ın bizzat kendisinin ve partisinin dile getirdiği konularda şerefine ve dirayetine kefil olabilirim ve bu konuda hiçbir şey yoktur. Mesele benim açımdan bir yanlış anlaşılmanın düzeltilmesiyle ilgilidir. İYİ Parti Üyesi” Bahsettiğim, İYİ Parti’den seçilip AK Parti’ye transfer edilen, İYİ Parti’nin Eskişehir’deki üyesi, “Ben irade hırsızına karşı konuşuyorum” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu akşam Ankara’da Atatürkçü Düşünce Derneği Cem Eren Kültür Merkezi’nin açılış törenine katılırken, Prof. Dr. Muammer Aksoy’u Anma Töreni’ne katılarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel, ilk olarak, “Bugün hem ADD’nin kurucusu Muammer Aksoy’un öldürülmesinin yıldönümünde, hem de dernek merkezinde kendisi adına yapılan bir düzenlemenin açılışı için buradayız.”
Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yaptığı açıklamada, “Özgür Özel, Eskişehir’de çok farklı bir konuşma yaptı. AK Parti ile bize olan inancın ötesine geçen garip anlaşmalar olabileceğimizi ifade eden bir konuşma yaptı. Bana göre” Bu çok ciddi bir iftiradır.” Sorulduğunda şunları söyledi:
“SAYIN GENEL LİDERİMLE KAVAŞMAYACAĞIM, BUNUN KİMSEYE FAYDASI YOK”
“Bu konuşma beni gerçekten çok şaşırttı. İki ihtimal var, ihtimallerden biri Sayın Liderimizin ciddi şekilde yanıltılmış olmasıdır. İkincisi, Sayın Lider bizimle kavga etmek istiyor. Ben Sayın Lider ile kavga etmeyeceğim, o kimseye bir faydası yok, bir kez daha söyleyeyim, muhalefete muhalefet, bunu yapamadığımız için hiçbir pişmanlığımız yok, benim eskişehir konuşmamda bahsettiğim konu şu; bahsettiğim aday, sanırım oydu. Sayın Akşener’e yanlış tanıtılan AK Parti adayı, ‘Geçmiş birlikte olduklarımızı buluşturuyor’ derken, bugün karşımızda İYİ Parti’den milletvekili seçilen saray var. Millet İttifakı’nın oylarıyla, siyasi yankesiciyle, siyasi sahtekarlıkla milletvekili seçilen kişi, Recep Tayyip Erdoğan’a karşı çıkmak için Eskişehir halkından oy isteyerek Adalet ve Kalkınma Partisi’ne katıldı. ‘Saray bize bir takım fırsatlar yaratarak geçmişte birlikte olduklarımızı sunuyor’ diyordum, Eskişehir’deki AK Parti adayını kastetmiştim. Sayın Kemal’e ya da başkasına sormama gerek yok. Kendisinin ve partisinin bizzat konuştuğu konularda Meral Hanım’ın onuruna ve bilgeliğine kefilim ve bu konuda hiçbir şey yoktur. Sorun benim açımdan bir yanlış anlaşılmayı düzeltmekle ilgili. İYİ Parti’li olan ve İYİ Parti’den seçilip AK Parti’ye transfer olan Eskişehir’deki milli irade hırsızından bahsediyorum. Yoksa İYİ Parti adaylarını neden destekleyeyim? “Onların iyi insanlar ya da başka bir şey olduğunu söylemiyorum.”
Özel, Akşener’in İstanbul ve İzmir’de billboard kiralayamayacaklarına ilişkin açıklamasına ilişkin; “Billboard konusunu da duydum, şaşırdım. Sormak, öğrenmek için yapabileceğim bir şey varsa hemen gerekli müdahaleyi yaparım, öyle bir şeyin olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Özel, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın üyeliğinin düşürülmesine ilişkin dün TBMM’de yaşanan gelişmeler ile TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un yurt dışında olduğu dönemde yaşanan gelişmeleri anlattı. :
KURTULMUŞ’UN ELEŞTİRİSİ, “ANAYASAYA KARŞI SUÇ İŞLERKEN YAPTIKLARI EYLEM SİYASİ DEVEKUŞUDUR”
Benzetmede bir kusur yok, anlatılacak daha iyi bir şey yok. Anayasaya karşı suç işlerken yaptığı eylem siyasi devekuşudur… Kafanızı kuma gömdünüz diye vücudunuzun bulunduğu ortamda yaşananlar gerçekleşmez. Yurt dışına çıkacaksınız, yetkiyi Bekir Bozdağ’a bırakacaksınız, Bekir Bozdağ size öğretecek, bu anayasal ihmalin sorumlusu siz olmayacaksınız, öyle bir şey yok. Bu, deve kuşunun kafasını gömmesi gibidir, sorumluluktan kaçmaz. Aslında çıkıp kendisi okusaydı bundan çok daha dürüst bir tavır olurdu. Bunun görülmesi gerekiyor.
“VANİLYALI KEK TARİFİNİ OKUYSALAR ANAYASAYA DAHA UYGUN OLURDU”
Yapılan iş tamamen anayasaya aykırı olup, büyük bir ihmal ve kusur bulunmaktadır. Hatanın kendisi bu anayasanın söylediğidir; Mutlak karar okunduysa… Mutlak karar okundu mu arkadaşlar? Anayasa Mahkemesini yok sayan Yargıtay kararı, Anayasa Mahkemesini yok sayan Yargıtay kararı milletvekilliğini kaybeder mi? Çok güzel bir şekilde bilinçlerini kaybettiler. Onlar da ne yaptıklarını bilmiyorlar. İlk derece mahkemesinin kararı okunursa kesinleşen karar iptal olur, kesinleşmediği için okunamaz. Anayasa Mahkemesi, kararı bozdu ve hak ihlalinin söz konusu olduğunu söyledi. Bir kişiye karşı karar olduğu için bozuldu, davayı durduracaksınız, onu bir sonraki milletvekili olarak görev yapmak üzere serbest bırakacaksınız. Ancak o kadar kontrolsüz ve hukuksuz hale gelmişler ki… Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan Yargıtay 1. derece mahkemesine okutularak milletvekilliği elinden alınıyor. ‘Doğru olanı yaptın’ diyen karar. Anlaşılmaz bir şekilde öyle. Pasta tarifini bana okutsalardı daha anayasal olurdu. Ortaya çıkıp vanilyalı kek tarifini bana okutsalar daha anayasal olur. Milli iradenin tecellisi olan bütün Meclis kimin elinde, vay, vay, vay… Bekir Bozdağ’ın elinde. Dün yapılanlar bir anayasa katliamıdır. Bu saatten sonra bu düşünülemez bir şeydir. Çeşitli prosedürler var ama tekrar başvurmanıza gerek yok… Çocuğu aldatıyor musunuz? Bütün mesele bu mu?
“Bu rezalet, KAPALI OTURUMDAN SONRA GİRİP NE YAPTIĞINI SÖYLEYEMEDİĞİ İÇİN 10 YIL ERTELENİRDİ”
Dün Meclis neden kapalı oturuma girdi sorusu… Bu Meclis’in İçtüzüğü’yle övünmeyi pek sevmiyorum ama övünmem gerekiyorsa burada övünürüm. Arkadaşlarımızın yaptığı çok doğru bir iş. İçtüzük kapalı oturumu yeterince zorunlu kıldığı anda kapalı oturum yapılır ve gerekçesini açıklarsınız. Karar kapalı oturumda okunsa ‘Görüşmeler gizli mi kalacak?’ diyorlar. Kapalı oturum tutanaklarının 10 yıldır açıklanamaması ve 10 yıldır da bu konuda görüş ifade edilememesi nedeniyle karar kamuya açıklanamayacak ve kapalı oturumda okunan karar kapalı oturumda okunacak. Açıklayamadıkları için bu rezalet 10 yıl ertelenirdi. Doğal olarak kararı kapalı oturumda okutmak yerine oturumu sonlandırıp tekrar açık oturuma getirip okutarak form zorunluluğunu sağladılar ama bu sefer okudukları karar yanlış karar, benim gibi. Bunun ne anayasal, ne hukuksal, ne de vicdani bir durum olduğunu söyledi.
“ÖNÜMÜZDEKİ HAFTASONU BU RALLİNİ YAPMAK NİYETİMİZ VAR”
Özel, iptal edilen “Anayasa Mitingi”nin yeniden yapılıp yapılmayacağı sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Cuma sabahı toplanacak Merkez Yönetim Kurulu toplantısında karar vermeden gün, tarih söylemem mümkün değil ama hazırlıklarımızı yapıyoruz. Biz Adalet ve Kalkınma Partisi’nin savunacağı partiyiz. Bu hukuk ihlaline, bu adaletsizliğe, anayasaya aykırılığın yanı sıra tüm mağdurları ve mağdurları hep birlikte korumaktır.” Türkiye’nin mağdur ettiği, zulmettiği herkesi birbirine sahip çıkmak, anayasal düzeni birlikte korumak için mitinge davet etmiştik. Şehit haberleriyle sarsıldığımız o gün maalesef mitingimizi iptal ettik. Önümüzdeki hafta sonu bu mitingi gerçekleştirme niyetimiz var. Hava koşulları, iklim, ulaşım koşulları “Nihai karar Cuma günü verilecek ve mitingin tarih ve saati kamuoyuyla paylaşılacak.”
“HİÇ BİR KARAR ALINMADI”
Özel, CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül’ün Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olacağı iddialarına ilişkin; “Sayın Mustafa, Kocaeli, Ordu ve Gaziantep’te büyükşehir belediye adaylarını belirlemedi ama o ilin belediye başkanlarımız ve milletvekillerimizle bu süreçle ilgili temas ve görüşme yaptı. Kendisi de bana ‘görevden kaçmayacağını’ söyledi. Partinin verdiği bir karar var’ dedi. Ancak bu konuda henüz bir karar alınmadı. “Karar verirsek bunu sizlerle paylaşırız” dedi.
“SAYIN DEMİRTAŞ TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIDIR VE HUKUKA GÖRE TÜM VATANDAŞLARIN İDEAL EDEBİLECEĞİ SİYASİ İDDİALARDA BULUNDUĞU SON DERECE NORMALDİR”
Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığına Başak Demirtaş’ın DEM Partisi’nin adayı olma ihtimaline ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
“Sayın Demirtaş, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ve kanunlara göre her vatandaşın ortaya koyabileceği siyasi tezleri ortaya koyması son derece normaldir. Bu konuda rastgele bir değerlendirme yapmak doğru olmaz. Ekrem İmamoğlu, 2019 seçimlerinde İstanbul ittifakıyla seçilen ve kendisini seçenleri sevindiren bir belediye başkanıdır. Onun başarısı ya da “Başarısızlığını pahalı bir hanımın adaylığına göre değerlendirmek nezaketsizlik olur. Ancak Ekrem İmamoğlu kendisine oy verenleri pişman etmedi, onları sevindirdi. Adaylığını bu temelde sürdürüyor.”
“İZMİR ADAYLARI AÇIKLANDIĞINDA TARİHİMİZİN EN AZ OLUMLU TEPKİ VE EN OLUMLU TEPKİYİ VEREN LİSTESİ MUHTEŞEM”
Özel, CHP’nin İzmir adaylarıyla ilgili soruya şu yanıtı verdi:
“Her aday açıkladığınızda, açıklanmayan adayların yakınları rahatsız olabilir ve tepki gelebilir. Özellikle İzmir adaylarının açıklandığı bu günlerde muhtemelen en az olumsuz tepki alan liste oldu ve Tarihimizdeki en olumlu tepkiler.Cumhuriyet tarihinde altı kadın belediye başkanının görev yaptığı bir yer ve son durumda üç kadın belediye başkanımızın olduğu yere dokuz kadın belediye başkanını atadık.Üç değil. Sahil ve köşedeki 20 bin nüfuslu ilçelere ama CHP olarak CHP’nin kaleleri olan 600-700 bin nüfuslu Karşıyaka, Konak, Karabağlar’a toplam 9 ilçeye aday gösterdik. Kadınları siyasete dahil edeceğimizi sözle değil esas olarak söylüyorduk.”
“DOKUZU KADIN, 14’Ü 40 YAŞIN ALTINDA”
Önümüzdeki dönemde bu arkadaşlarımız şehrin suçlarına karşı şehre dokunup İzmir’i güzelleştirmenin, hizmet vermenin mutluluğunu İzmir’de herkes görecektir. Biz de gençleşme sözü verdik. Dokuz’u kadın, on dördü 40 yaş altı olmak üzere otuz aday gösterdik. İyi eğitimli, en az bir yabancı dil bilen, iki dil bilen, üniversite eğitiminden sonra yüksek lisans yapmış arkadaşlarımız, belediyecilik eğitimi almış arkadaşlarımız, pırıl pırıl dostlarımız. İzmir’in hak ettiği bir listemiz var. Görevden ayrılan arkadaşlarımıza söyleyecek sözümüz yok. Mustafa İduğ kötü bir belediye başkanı değildi ama atanmadı. Paylaştığı mesaj şuydu; Kendisine WhatsApp üzerinden teşekkür ettim, telefonda da teşekkür ettim, burada da kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. “İzmir’de şu ana kadar en az tepki alan liste oldu.”
